NEDEN “HIZLI OKUMA” YAPMALIYIZ?
NEDEN “HIZLI OKUMA” YAPMALIYIZ?
Son günlerde en çok duyduğum soruların başında geliyor:
“- Hocam, neden hızlı okuma yapmalıyız?”
Gelişen ve değişen dünyada, son 10 yılda neredeyse hiç bir şey eskisi gibi kalmadı. Özellikle akıllı telefonların, tabletlerin, bilgisayarların bu kadar fazlalaşması ve yine bu kadar kolay ulaşılabilir olması, bu teknolojik cihazlara sahip olmayan kimseyi bırakmadı.
Bu teknolojinin mirası da bizlere, dikkat dağınıklığı ya da diğer adıyla hiperaktivite oldu. Geçen 10 yılda neredeyse 10 çocuğun 2’sinde bu duruma rastlanırken, şimdilerde sayı 6-7’ye kadar çıkmış bulunmakta maalesef.
Haliyle bu durumda öğrencilerin okuma ve anlama hızlarını geriletiyor. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, günümüzde okuma hızı geçen yıllara oranla çok daha düştü ve anlamayı da bir o kadar azalttı. Bu duruma bizzat ben de şahit olmaktayım. Öğrencilerin son yıllarda en çok şikayet ettiği derslerin başında Türkçe geliyor çünkü, neredeyse en fazla zaman harcadıkları ve yine en fazla yanlış yaptıkları ders oldu.
TEOG, YGS, ALES gibi sınavlarda okumaya yönelik soruların hem çok zaman alması hem de çok fazla yanlış yaptırması öğrencileri baya zorlamakta. Bunun önüne geçebilmek için de öğrenciler daha fazla test sorusu çözüyor fakat yine de pek bir ilerleme katedemiyorlar.
Hızlı Okuma Nedir?
Hızlı okuma, ilk defa 2. Dünya Savaşı sırasında İngiliz Pilotların kendi uçaklarını vurmaması için, uçakların üzerindeki harfleri- stres anında da- hızlı bir biçimde okuması için denenmiş. Elde edilen başarı şaşırtıcı derecede yüksek olunca, savaş sonrasında hızlı okumaya uyarlanmıştır.
Normal (vasat) bir okur dakikada 150-200 kelime okumaktadır. Okuma hızı düştükçe -sanılanın da aksine- anlama hızı da düşecektir. (Bir çok öğrenci hızlı okunduğunda anlamadığını savunmaktadır.) Unutmayalım ki, göz hiç bir zaman beyinden daha hızlı çalışamaz.
Hızlı okuma sayesinde, anlayarak okuma hızınızı 2-3 kat geliştirerek tüm okuma sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz. Bu sayede hem hızlı okuma yöntemlerini öğrenip hem de okuduklarınızı daha iyi anlayabilirsiniz. Etkili okuma sistemi 4 adımdan oluşup, okuyucu için okuma hızını ve okuduklarını anlama yeteneklerini geliştiren, gereksinim duyulan bilgiye hızlı bir biçimde ulaşmalarını sağlayan bir sistemdir. Uygulamanın tam anlamıyla uygulanmasıyla, 2-5 haftalık bir süre sonunda, okuyucunun hız grafiği ortalama 2-4 kat arttığı gibi, anlama yeteneği de önemli ölçüde yükselir. Bu şu anlama gelir: Hızlı okuma tekniklerini uygulayan bir okur “20 saatte 4 adet 450 sayfalık bir kitabı bitirebilir.”
Peki, nasıl hızlı okuruz?
Bir eve yukarıdan bakıldığında bakış net ve kapsayıcıdır. Böyle bir durumda evin odaları bir şey ifade etmiyorken evi olduğu gibi görürüz. Tam bu noktada asıl olan bakış açısı ve onun kapladığı alandır. Aynı şekilde ağaçlık bir arazide, ağaç şekillerini ona ait yer şekillerinde ortalama ne kadar ağaç olduğunu algılayamayız. Hızımız da ifadesiz kalır, ancak bakış açımızı genişlettiğimizde (kuş bakışı) tüm bu özellikleri kavramamız daha kolay olur. Bütün, başlı başına bir tektir. Parçaların toplamı şeklindeki tarif bile yeterli bir ifade değildir. Çünkü her bütün kendisinin parçasıdır. Örneğin; sayfa sözcükler yanında bütündür, kitabın yanında parçadır. Eğer paragrafları parça olarak kabul edersek ve bu tekniklerle çalışmalarımızı hızlandırırsak yol kat ederiz.
Kısacası, okumaya yeni başlayan bir çocuğa, gün gelip de harfleri bir bütün olarak göreceği, tek tek hecelemeden okuyabileceği söylendiğindeki şaşkınlık, çoğu kimse için de “hızlı okumada” yaşanmaktadır. Hızlı okuma bir tekniktir ve çalışmayı gerektirir. İstenildiğinde çok hızlı okuyabilen öğrencilerim olduğu için sizlere, imkansızı değil yapılabiliri anlatmak istedim.
Sedat Yılmaz
Özel Fen Bilimleri
Rehberlik Servisi